13 Ocak 2019 Pazar

Vazgeçti


Bazen bir karartı bekliyor insan, gecesini aydınlatacak. Oturduğu çayevinde evi olsun istediği kadını öyle bekliyordu adam. Çay gibiydi gece; hafif demli fakat güzel. Bahar geliyor muydu gidiyor muydu bilinmez, hava nemli. Bir karartı belirdi sokağın başında, bir kadındı sanki genç yaşında. Yorgun görünümlü, tavrı gizemli… Dizleri titredi adamın, uçurumun ucundaki yüreği titredi. Çaya uzandı eli, eli titredi. Dudaklarına gitti bardak, bardak titredi. Geldi oturdu kadın adamın karşısına öyle duygusuz, öyle belirsiz, selamsız ve bir hayli soğuk. Hava titredi.

Söylemeyegörsün biri, birine sevdiğini; gökyüzünün rengi değişiyor. Acımayan yerlerinden tutunmak istiyor insan acılara. Tutunamıyor. Kadın karşısında bekliyor adamın, kadın bir an evvel konuşsa da gitsem; adam sonsuza dek sussam da kalsa havasında. Çay bardağına uzanıyor eli kadının, bir bardak bitimi kadar vakti var adamın. Tanrım ne güzel çay içiyordu kadın, deniz bile hayran kalmıştı ki durulmuştu dalgaları. Sabırsızlığı artınca kadının, adamı beklemeden lafa girdi: “Çağırdın geldim, dinleyip gideceğim.” dedi. Ne desindi ki adam buna cevaben, seni seviyorum dese neyi değiştirebilirdi? Zaten can verir gibi bakıyordu karşısındakine, aydınlanmıştı da işte gecesi ancak erken kararacak gibiydi. Yıldızlara kaldırdı başını ‘acaba şunlar senin kadar aydınlatmıyor beni mi desem’ diye düşünse de vazgeçti. Denize baktı ‘şu serinlik, şu su sesi senin kadar serinletmiyor içimi mi desem’ diye düşündü, vazgeçti. Kadın çayını bitirmişti, kalkmaya yeltendi. Adam dokundu kadının eline “Bekle,” dedi, çıkardı cebinden üç beş bozukluk çayların parasını bıraktı masaya.

 Ölmeden evvel son arzusuymuş gibi bir mahkûmun baktı kadının gözlerine, ciğerlerini Sait Faik’in sözleriyle doldurdu, kalktı yerinden ve kuzeydeki evine yönelmeden evvel: “Sevmek, birini sevmekle başlar her şey. Burada her şey birini sevmekle bitiyor.” diyebildi ve yürüdü güneye doğru.



                                                                 Yunus Emre KARADAĞ
                                                                          Haziran 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.